Merhabaa güzel ailem,bayramınız nasıl geçiyor? Benim oldukça yoğun ve güzel geçiyor. Aslında bir tarafım eksik, biliyorsunuz nişanlım askerde,ama ailem bana yokluğunu hiç hissettirmiyor, daha da sarıp sarmalıyoruz birbirimizi.. Bence bu günlerde insanın maneviyata daha bir ihtiyacı oluyor, ne bileyim unutulmayı, sevgisizliği, ilgisizliği kaldıramıyor..Hassas zamanlarımda ailemin değerini daha bir anlıyorum, iyi ki varlar, iyi ki bu güzel insanlar benim ailem, Rabbim başımdan eksik etmesin onları..
Bu bayram çok sevdiğimiz bir aile dostunu ziyarete Kırşehir’e gittik. Annemin tek ve en iyi dostudur kendisi.Zaten telefonda bahçesinin güzelliğini anlatıyordu sık sık, ‘kayısı ağaçları var’ cümlesini duyar duymaz nasıl heyecanlandııım 😀 Yalan yok kayısı ağacı için biraz fazla sabırsızlanmış olabilirim 😀
Dalından meyve yemeyeli yıllaaaar oldu.. Şu görüntü beni nasıl heyecanlandırdı anlatamam.. Yıllar sonra ‘gerçek’ kayısı tadını almak,kayısının kokusunu içime çekmek ve miğdeme indirmek 1 saatimi aldı.. 😀 Kayısıların içindeki kurtları görüp mutlu olacağım aklıma gelmezdi, yıllardır bir meyvenin içinde kurtçuk bile görmemiştim.. Bence o kurtçuklar bizden daha akıllı,doğal olmayan meyvelerde yaşamıyorlar..
”Yazının bundan sonraki kısımları meyve canavarı bir kızın oburluğunu içerir” 😀
Meyveleri taşıyamayan dallara yardım etmesem olmazdı,bir nevi yüklerini hafiflettim diyelim 😀 Bu bir erik çeşidi, tadı bir hayli ekşi idi,ekşi severleri bayağı mutlu edecek bir lezzet. Benim ekşiyle aram hiç iyi değildir, o yüzden sizi hemen elmalara götüreyiiim;
Birkaç çeşit elma ağacı vardı. Aslında her meyvenin çeşidi vardı, hepsinin tadına bakmak istedim ve çok yediğimden biraz hastalandım,ama pişman değilim!
Minik elmaların lezzeti muazzamdı,yıllardır bu kadar lezzetli bir elma yememiştim;
Şuna bakın minicik;
Tek lokmada hüplettim 😀
Elimdeki elma bitmeden başka meyvelere gidelim hadi;
Bu da erik çeşidi,çağla gibi bir tadı vardı.
O kadar dinlendirici bir gündü ki bahçeden bir an olsun ayrılamadım. Zaten epey büyük bir araziydi, doğayı özlemişim, insanlardan uzak,sessiz, sakin, huzurlu..
Bir sürü üzüm çeşidi de vardı ama henüz olmamışlardı;
Üzüm bağlarının altında saatlerce oturdum sanırım;
Ve tabii ayva ağaçları,ama onlarda henüz olmamıştı;
Beni şurada bırakın nolur,tüm gün kitap okuyayım,günlük yazayım;
Bu arada makyajsız halimi görmek isteyenler oluyordu,burada sadece güneş kremi var cildimde o kadarcık 🙂
Ünlü oldunuz tavuklar 😀 Yumurtalarını yedik tazecik o kadar lezzetliydi ki, bir de bu tavuklar kedi gibi değişiklerdi, yani kucağınıza felan gelip kendilerini sevdiriyorlardı 😀
Bostandan taze soğan, salatalık, domates toplayıp salata yaptık yanına da miss gibi köy çöreği.. Daha ne isterim.
Ramazanda hoşaf yapmıştık annemle ama hiç lezzetli olmamıştı, şimdi anlıyorum, çünkü bu meyveler o kadar lezzetliydi ki,doğaldı,miss gibi kokuyordu 🙁
Yol üzerinde günebakan tarlasına rastladık,o kadar güzel bir manzara vardı ki,huzur dolmamak elde değil;
İşte benim minicik doğaya dönüş turum böyleydi,hepinizin bayramını kutluyorum canlar, öpüldünüüüz!