Merhabaa güzellerim, yılın son ayına girmiş bulunuyoruz artık..Hoşgeldin Aralık..
Her geçen yıl sona ererken şöyle omzumun ucundan bir bakıveririm geçmişe bu yıl nasıl geçmiş, neler yapmışım, neler öğrenmişim diye.. Bu yılki analizim ise hayata dair çokça şey öğrenmişim.. Hatta öyle ki sanırım bir 100 yıl büyümüşüm.. Dev bir çınar ağacı gövdesi gibi hissederim bazen bedenimi, bazen de narin, kırıldan, yağmurdan rüzgardan etkilenen bir papatya kadar zayıf.. Şimdi mi? Şimdi çınar gibi hissediyorum işte..
Ailemden ayrılıp kendi hikayemi yazdığım yıl, 2017.. Kendi ailemin olduğu yıl.. Birbirine karışmış onca duygu, onca farklı renk.. Umut dolu maviler, kararlı ve istikrarlı bordolar, çalışkan griler, endişeli morlar.. Ebruli renklerin her birinden oluşmuş bir halat var şimdi elimde.. Bu halatla kimileri gemisini aborda eder, bir karaya yanaşır biraz soluklanır, kimileri sevdiklerini toplar bir araya, herkesi bağlar o halatla, ayrılmasınlar, bir arada kalsınlar diye.. Kimileri de kendini bağlar o renkli urgana, bile bile hapis hayatı.. Oysa hayat beklemez akar, hem de çok hızlı.. Ben mi? Ben renkli urganımın ucuna milyonlarca balon bağladım, saldım gökyüzüne.. O balonlar gök yüzünde süzüldükça kuş bakışı izliyorum sanki dünyayı, kuşlar kadar özgür..
Endişelerimi salıyorum bir bir, korkularımın üzerine gidiyorum.. Dedim ya bu saatten sonra ben bir çınar ağacıyım.. Güçlü kuvvetli, görmüş geçirmiş, gölgesinde sevdiklerinin dinleneceği.. Ama hep yeşil, hep umut dolu.. Sonbaharda sararsa da yapraklarım sevdiklerim için daima her bahar yeşilleneceğim..
Ben evlat, ben torun, ben eş, ben artık potansiyel bir anneyim.. Ahh.. ne heyecanlı.. Anne olmak? Ama hala korkutucu, hala dünyanın en imkansız şeyi, hala dünyanın en mucizevi şeyi.. Kendimi hazır hissedemiyorum bir türlü o mertebeye.. Sahi anne olmak için insan kendini nasıl hazır hisseder ki? Hikayemin içinde bir çift minik ayak olmasını istiyorum, ama çok korkuyorum..
2017 beni güçlendirdi.. Hayatla, insanlarla hatta tüm kötü yüreklerle bile barışmayı, affetmeyi öğretti.. Herkesi affediyorum.. Kendim için.. En çok kendim için tüm kötülükleri affediyorum..
Öte yandan 2017’de kendime çok acımasız davrandığım dönemler de olmadı değil.. Kendimi bir işe yaramaz ve beceriksiz adlettiğim, ruh halimin kör düğüme döndüğü zor dönemler de geçirdim.. Herşey bu kadar kolay olmadı elbette.. Ama kendimi de affettim.. En çok kendim için..
Yeni bir yıl yaklaşırken hep aynı sırayı izlerim ben..
- Çokça şükür, çokça dua, çokça tövbe..
- Çokça umut, çokça sevgi, çokça affetmek..
Ve bilmek dünyada bir toz taneciği kadar önemsiz olduğunu.. Aynı zamanda sevdiklerin için dünyanın eeen önemli insanı olduğunu..
Ve bilmek dünyanın senin etrafında dönmediğini.. Aynı zamada bencilce hayatın sunduğu tüm güzellik ve mutluluğu kalbine çekebilmeyi..
Bu yorum 1 Aralık 2017 tarihinde 16:06 sularında yazılmıştır.
Bende çok korkuyorum ama bence şu an tam sırası. Sonra çok pişman olursun
Bu yorum 7 Aralık 2017 tarihinde 15:16 sularında yazılmıştır.
kendimi hazır hissetmeden göze alamayacağım sanırım 🙂
Bu yorum 22 Aralık 2017 tarihinde 16:09 sularında yazılmıştır.
Merhaba 🙂
Yazınızı zevkle okudum, tebrik ederim öncelikle kelimeler, yazım diliniz çok güzel ve akıcı 🙂
2017 benim içinde ayrılıklı hüzün dolu ve garip bir sene oldu ancak umut hep var, sanırım umut olmasaydı daha zor olurdu.
2017 beni de güçlendirdi sizin gibi, sanırım güçlü olmak içinde bu yollardan geçmek gerekli…
Biraz neşelendireyim sizi, fotoğrafları çok beğendim 🙂 Özellikle kırmızı kabanınız size, teninize çok yakışmış:)
Bu arada belki alakasız ama bir tavsiye de benden gelsin, ikinci el sitesinden kazak aldım geçen günlerde ve memnun kaldım, bir bakın derim bence ismi tarz2…
Sizin de bana önerileriniz olursa çok mutlu olurum 🙂 2017 acı tatlı geçti, umarım 2018 büyük mutluluklarla gelir:) Görüşlerinizi merakla beklemekteyim, sevgilerimle :*
Bu yorum 23 Aralık 2017 tarihinde 12:13 sularında yazılmıştır.
merhaba güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim, inşallah 2018 hepimiz için mutlulukla huzurla gelir 🙂