Herkese merhaba! Havalar soğuyunca birde haftasonu olunca erkek arkadaşımla beraber soluğu sinemalarda alıyoruz. Hoşlandığımız film tarzları da birbirinin aynı olunca film seçmekte pek te zorlanmıyoruz. 🙂 Aslında The Martian filmini izleyeli uzunca bir zaman oldu. Fakat üzerimdeki etkisini henüz kaybetmedi. Bende filmi henüz izlemeyenler için kısaca yorumlamak istedim. Film tarz olarak bilim kurgu. Fakat şaşırtıcı biçimde içinde derin bir dram içeriyor. En son izlediğim Yıldızlar Arası (İnterstellar) filminde dram ve bilim kurgu iç içeydi. Açıkcası Yıldızlar Arası filminin etkisinden uzun süre kurtulamayıp 2. kez izlemiştim.Demem o ki eğer Yıldızlar Arası filminin tadı benim gibi damağınızda kaldıysa aranan kan The Martian filmi!
Filmin başrolünde ise Matt Damon,Jessica Chastain gibi oyuncular var. IMDB puanı 8,2 olan film benden 9’u alır. 😀 Filmin süresi 2,5 saate yakın olmasına rağmen hiç sıkılmadım. Olay örgüsü oldukça profosyonel ilerliyor. Konusuna gelecek olursak (izlemeyenler için spoiler içerir!) ;
Bir grup astronot Marsa gönderilir ve görevlerini yaparken beklenmedik bir fırtına çıkar. Grup apar topar uzay araçlarına ilerlemeye çalışırken başroldeki adamımız Mark fırtınanın önüne kattığı sert bir cisme çarparak metrelerce sürüklenir. Mark’a çarpan cisim astronot kıyafetini delerek kalp atışarını,nabzını merkeze bildiren cihazı parçalar. Tüm bilgisayarlarda bu yüzden ölü olarak görünür.
Film bu dakikadan sonra can alıcı serüvenine başlıyor. Uzaya gönderilen astronot grubu Mark’ın cesedine ulaşamayınca tekrar dünyaya dönüyor. Mark tek başına uzayda! Ve hala yaşıyor! Uzayda tek başınıza kalsaydınız ne yapardınız? Bir taraftan Mark’ın mücadeleci ruhuna, yaşama azmine, zekasına hayran kalırken diğer taraftan zaman zaman vazgeşine,delirmesine,duygu karmaşalarına şahit olacaksınız. Peki Mark kurtuluyor mu? Dünya ile iletişime geçebiliyor mu? Merak ettiyseniz filmi izlemeniz daha zevkli olacaktır. The Martian yabana atılmaması gereken kaliteli filmlerden. Bilim kurgu severlere şiddetle tavsiyemdir!
Film sonrası hayranlık duyacaklar için bu harika illüstrasyonu da buraya bırakıyorum. Okuduğunuz için teşekkürler,hoşçakalın!
